12 Nisan 2011 Salı

Favizm - Bakla Zehirlenmesi

6 nisan akşamı başıma gelen olay; gece bir tabak bol dereotu ile yapılmış, yanında yoğurt ile o çok sevdiğim diyemeyeceğim ancak çocukluktan beri yediğim bakla, o zararsız ziyansız sebze görünümlü şey, bir cinayet aletine dönüşüyordu.

Baklayı yedikten bir saat sonr avuç içlerimde şiddetli kaşıntılar ve bayılma hissi, ardından tüm vücuduma yayılan kaşıntı, kızarıklıklar ve acı hissi; gözle görülür biçimde cildimde oluşan kabarıklar, kadınların doğum sonrası karnında oluşan çatlaklara benzer dokular kollarımda ve bacaklarımda oluşmaya başladı, tabi tüm bunları gözlemlemek kolay olmuyor acaba halüsinasyon mu yaşıyorum endişesi tam bir korku filminin içinde gibiydim; 112’yi aradığımda dakikalarca telefonu açmadılar. Tüm bunlar yaklaşık 6 saat sürdü…


Meğersem literatürde kulağa çok da sexy gelen bir ismi varmış ‘FAVIZM‘  bir alıntı yaparak açıklayacağım…
”Bakla yenmesi sonucunda ortaya çıkan bir hastalık. Vücudun kalıtsal olarak baklaya karşı dayanıksızlığının sonucudur. Belirtisi alyuvarların parçalanması nedeniyle oluşan kansızlıktır. Çiğ veya iyi pişmemiş baklalar hastalığa yol açar; iyice piştiğinde bitkinin içindeki zehir etkisiz hale gelir. Bakla çiçek tozlarını koklamak da hastalığa yol açabilir. Çocuk emziren kadınlarda zehir anne sütüne karışarak çocuğa geçebilir.
Favizm hastalığı çok eskiden beri bilinmektedir. M.Ö 5. yüzyılda yaşayan Pitagoras da favizm hastalığına tutulduğundan öğrencilerine bakla yemeyi yasaklamıştı. Bu hastalık Eski Mısır’da da biliniyordu ve bakla soylu sınıfların yememesi gereken bir besin maddesi kabul ediliyordu. Bugün favizm hastalığı dünyanın birçok bölgesinde ortadan kalkmış olmakla birlikte, Akdeniz bölgesinde özellikle İran, güney İtalya ve Sardunya’da oldukça yaygındır. İran’da zaman zaman bakla toplama mevsimine rastlayan salgınlar görülür.
Hastalığın ilk belirtileri genellikle bakla yendikten birkaç saat sonra ortaya çıkar. Hasta baş ağrısı, halsizlik ve kırgınlıktan şikayet eder ve çoğunlukla yüksek ateş görülür. Kansızlık ilk günlerde belirgin değildir. Yalnız sidikte kırmızı renk maddesi hemoglobin görülür. Hafif bir sarılık oluşur. Parçalanma bütün kan hücrelerinde değil, eskiyenlerde görülür. Hastalık bir ay içinde geçer. Bununla birlikte çok ağır hastalananlara, hatta özellikle çocuklar arasında, ölenlere de rastlanır. Hastalığa karşı kalıtsal yatkınlık hayat boyunca var olduğu halde hastalık en çok çocukluk devresindş kendini gösterir. Erkekler favizme karşı kadınlardan daha zayıftır.
Favizmi yaratan neden kırmızı kan hücrelerimle glikoz 6 fosfat dehidrojenaz diye bilinen bir enzimin eksikliğidir. Bu madde karbonhidrat metabolizmasında etkindir. Favizm hakkında çok şey bilinmekle birlikte baklada hastalığa yol açan zehirin ne olduğu henüz saptanamamıştır. Bu amaçla hayvanlar üzerinde yapılan deneyler başarısız olmuştur. Dolaylı yoldan elde edilen kanıtlar, bu zehirin visin diye bilinen bir nükleosit yani şekerle organik bir bazdan oluşan bir madde olduğunu göstermiştir”.
Şimdi anlamadığım benim gibi bir soylu nasıl olur da evinde Bakla pişirtir :)
Peki, belirtiler neler… Kırmızı kan hücrelerinin korunmasını sağlayan bu enzim
eksikliğinin bakla, ilaç veya enfeksiyonla tetiklenmesiyle hastanın kan değerleri aniden düsüyor. Sıcaklık, karın ağrısı, idrarın koyulasması (kan iseme) ve sararma en belirgin isaretler. Tedavi ise kan takviyesi, kan yapıcı haplar ve yiyeceklerle kan değerlerini yükseltmek. Çünkü bu hastalığın ortaya çıkmasıyla bir erkekte 14, kadında ise ortalama 13 olan normal kan değerleri çok hızlı bir sekilde yarı yarıya düsebiliyor.
G6PD enziminin eksikliği veya yetersizliği, insana genetik yollarla anne-babadan
geçiyor. Anne-babada baskın bir gen olabilir, yani yasam boyunca ortaya çıkmayabilir ama çocukta baskın olabilir ve hastalık ortaya çıkabilir. Hatta uzmanlar, aile bireylerinden birinde görülmesi halinde tüm fertlerde bu enzimle ilgili tarama yapmada fayda olduğuna vurgu yapıyorlar.Bu hastalıkla ilgili bir diğer ilginç veri ise, erkeklerde daha yaygın olarak görülmesi… Bunun nedeni de enzimin (X) kromozomuyla tasınması. (XY) kromozomları tasıyan erkek bu enzim eksikliğine karsı savunmasız kalıyor. Oysa (XX) kromozomlarını tasıyan kadının bu enzimi tasıma sansı artıyor.
Enzim eksikliğini tedavi etmenin henüz tıp literatüründe imkan dahilinde değildir.
“Tedavi edemezsiniz, ama bu eksikliği biliyorsanız gerekli önlemleri alır ve sorun
yasamazsınız. Bakla zehirlenmesi gibi bir sorun yasamadan bilmekte büyük yarar var. Bilince yemezsiniz, ilgili ilaçları içmezsiniz ve sorun yasamazsınız. Yani enzim eksikliği olan insanların tetikleyicilerden mümkün olduğunca uzak durması gerekir. (Diyetisyen Songül Gönen Saka)

3 yorum:

  1. geçmiş olsun, bu hastalığı ilk duyduğumda hastanedeydim. Acile bir kız çocuk getirmişlerdi. Favizim'den şüphelenildiğini duyunca merak edip sormuştum. Çok acayip! Teşhisi hemen koydularsa ne mutlu, umarım çok uğraştırmamışlardır sizi

    YanıtlaSil
  2. geçmis olsun Ömür! bugun ogle yemeginde bir arkadasin bahcesinden topladigimiz bakla ile fava yapmistim. yazini okuyunca bir tuhaf oldum, ne tesadüf! artik bakla hep mi yasak yoksa cok iyi pisirip yiyebilecek misin???
    sevgiler,
    Ozlem

    YanıtlaSil
  3. geçen yıl ben de yedim. Bütün gece kıvrandım.İstifra üstüne istifra ettim.! O günden beri de bir daha yemedim. Bir ömür sağlık ve afiyet diliyorum size. sevgiler.Adil AKSU

    YanıtlaSil