24 Ağustos 2011 Çarşamba

Ceylan ÖZERENGİN'den Tüm Belediye Başkanlarına Açık Mektup

Öncelikle hepinize mahsus selam eder, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim.  Bizleri sual edecek olursanız, çok iyi olduğumuzu söyleyemem! “Bizler” derken engellileri kastettiğimi de hemen ifade edeyim sevgili belediye başkanlarımız… Ve sözü fazla uzatmadan sadede geleyim:
Herhalde biliyorsunuzdur, yani bildiğinizi tahmin ve umut ediyorum! AKP iktidarı 1 Temmuz 2005 tarihinde 5378 sayılı bir kanun kabul etti , çok da iyi yaptı! Bu kanunun adını hatırlatayım siz değerli belediye başkanlarına: “ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN”. Ben “özürlü” yerine engelli diyeceğim ve bu kanunu da sizlere yazdığım bu mektubumda kısaca “Engelliler Kanunu” diye anacağım yüksek müsaadelerinizle.
Bakınız, toplam 50 maddeden oluşan “Engelliler Kanunu”nun Geçici 1, 2 ve 3. Maddelerinde ne deniyor:
GEÇİCİ MADDE 1: Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
GEÇİCİ MADDE 2: Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.
GEÇİCİ MADDE 3: Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişebilir duruma getirilir.
Ne yazık ki, tüm bu olumlu maddeler ile geçici maddeler sıralandıktan sonra üzerlerine düşeni YAPMAYANLAR için herhangi bir yaptırımdan söz edilmemiş. Ve benim naçizane görüşüm de odur ki siz değerli belediye başkanlarımız da bu nedenle 7 yılın dolmasına 1 YIL 11 AY KALA henüz harekete geçmediniz…
Eğer siz değerli belediye başkanlarımız harekete geçmiş olsaydınız, bizleri sokaklarda, yeşil alanlarda, spor alanlarında, kültürel alanlarda, kamuya açık tüm yapılarda ve özel-kamusal toplu ulaşım araçlarında görürdünüz. Üstelik de yanımızda bir akraba, arkadaş ya da refakatçi olmadan. Onurumuzla istediğimiz her yere kendi başımıza rahatlıkla ve güven içinde gidebilir, başkalarına muhtaç olmazdık. Bağımsız olabilirdik. Rica minnet etmezdik. İtilip kakılmaz, kan ter gözyaşı ve sinir içinde kalmazdık. Ama sizler hep beklediniz, artık neyi bekliyorsanız! Ama bizler de bekliyoruz sevgili belediye başkanları. Bu kanundaki maddelerin birer birer hayata geçirilmesini sabırla bekliyoruz. Gerçi her sabrın da bir “raf ömrü” vardır.
Yeniden hatırlayalım ve hatırlatalım: Kanunun kabul edilme tarihi 1 TEMMUZ 2005. Resmi Gazete’de yayımlanma tarihi ise 7 TEMMUZ 2005. Kanun yayımından 1 yıl sonra yürürlüğe giriyor. Yani 7 Temmuz 2006’dan bu yana YÜRÜRLÜKTE. Geçici Madde 2 ve 3’de de “kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi (rakamla 7) yıl içinde engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir” diyor. Hesap çok basit: 2005 +1 +7 = 2013. Biz hangi yıldayız? Cevap, 2011. Hangi aydayız? Cevap, Ağustos. Peki 2013’ün 1 Temmuz’una varmaya ne kalmış? Cevap, 1 yıl 11 AY!
Üstelik de siz çok değerli ve çalışkan belediye başkanlarımızın meşguliyetlerinizden dolayı dikkatinden kaçtıysa da ben yardımcı olayım: Tüm bu yapılması gerekenler ve alınması gereken tedbirler 7 yıl İÇİNDE yapılır deniyor. 7 yıl SONRA değil!
Şimdi, sizlerin belediye başkanlığı hudutlarınız dahilinde engellilerin erişimine neleri açıp açmadığınızı, bu konuda neleri yapıp yapmadığınızı, kendilerini yazılarından tanıyıp hayran olduğum iki engelli kadın anlatsın. Kendilerinin sıradan gündelik yaşamlarında bakın neler olmuş ya da olamamış. Bir lutfedin, ben de ricacı olayım, Ömür Kınay ile Ayşegül Domaniç Yelçe’nin yazdıklarını lütfen okuyun. Vaktiniz yok ise, özel kalem müdürleriniz, danışmanlarınız ve hatta sekreterleriniz okuyup size özetlesinler bir zahmet. Bakınız, sizlere yazılarından örnek olmak üzere linklerini de veriyorum:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18439986.asp
http://omurswalkabout.blogspot.com/2011/08/170899.html
http://omurswalkabout.blogspot.com/
http://www.dunyahaber.com/burasi-turkiye-makale,180.html
Mektubuma son verirken, siz değerli belediye başkanlarımızın engelsizler kadar engellilerin oylarıyla da seçildiğinizi, engellilerin nüfusunun yaklaşık 8,5 milyon olduğunu, üstelik bu 8,5 milyon dışında “engelli” kategorisine yaşlılık nedeniyle bazı organları eskisi kadar iyi çalışmayan milyonlarca insanın daha girdiğini de saygılarımla hatırlatmak isterim.
Bu mektubumu okuyanlardan ricam: Kendi yaşadığınız yerlerdeki belediye başkanlarına iletin. Adı üstünde, AÇIK MEKTUP. Altına ister kendi adınızı, ister benim adımı yazın, farketmez. Eğer olur da belediye başkanlarınızdan bir yanıt alırsanız, sizlere engellilerin erişimi için resmi yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan özel ya da kamu toplu taşıma hizmetlerinde gerçekleştirdikleri erişilebilirlikleri belirtirlerse, benimle de e-postalarla paylaşın. Ben de bana gelen yanıt olursa sizlerle paylaşacağım.
Engellilerin önündeki tüm engellerin kaldırılması dileklerimle, ayrımsız TÜM belediye başkanlarından kanunların dikte ettiği hizmetleri bizlere en kısa zamanda vermelerini talep ediyorum.
İletişim için: ceylan_ozerengin@yahoo.com

16 Ağustos 2011 Salı

17.08.99 - ∞

17 Ağustos 99 Marmara Depremi'nin 12. anma yılının yaklaştığı bugünlerde sadece ağustos ayında hatırlanan Depremzedelerden biri de Ömür Kınay. Kınay tüm ısrarlarımıza rağmen röportaj teklifimizi geri çevirdi, sebebini de şu şekilde ifade etti...


''Sadece ağustos ayında hatırlanıp, röportaj yapılan bir kaç kişiden biriyim oysaki hatırlanması gereken binler ve çözümsüzlükler''

Sözde yapılandırılan yollar, kaldırımlar, merdivenler;
Rampaların uzaya mekik gönderebilecek kapasitedeki yapısı...

Engelli wc'lerinde sadece ''engelli pictogramının'' uygun bulunduğu...Engelli wc'ye girişte üç kollu turnike sisteminden geçmek zorunda bırakılan ben...

Onbir yıldır sonuçlanmayan Deprem davam...
Sorumlu Müteahhitlerin yakalanamaması, yakalananların da serbet bırakılması...

Yıkılan evimize karşılık tahsis edilen Deprem Konutları'nın girişinde merdiven olduğundan, orada yaşayamayan ben...

Özel İletişim Vergisi, Gelir Vergisi, Emlak Vergisi, Deprem Vergisi vb. ödeyen ben...

Toplu Taşıma araçlarını ''halkımızın hoşgörüsünden dolayı'' kullanamayan ben...
Sirkeci'den vapura binip, ''Üsküdar'a giderikennnn'' şarkısını söyleyemeyen ben...


Havaalanları'nda x-ray güvenlik cihazı yanında ''yürüyebilir misiniz?'' sorusuna, tekerlekli sandalyemi işaret etmek zorunda bırakılan ben...


Şimdi siz benden röportaj talebinde bulunuyorsunuz; Engellilerin sorunlarına çözüm bulunma çalışmalarının 12.yılını kutluyor olsaydık seve seve.


http://omurswalkabout.tumblr.com/

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Prof.Dr. Cihan Aksoy

”Prof.Dr. Cihan Aksoy” ile dün tanıştım; karşısındaki hastayı (ben) pozitif yaklaşımı ile yürütmeden uçuşa geçiriyor, çok sevdim onu ve yol arkadaşlarını...

Çukurova Tıp Fakültesi mezunu olan Prof. Dr. Cihan Aksoy, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında uzmandır. Aynı zamanda Manuel Tıp Derneği ile Tamamlayıcı Destekleyici Tıp Derneği ( TETAD) Başkanı’dır. Manuel tıp ve enjeksiyon uygulamaları, çene eklem hastalıkları gibi konularda uzmanlık sahibi olan Prof. Dr. Cihan Aksoy, halen İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır.
Adres: Şişli Florence Nightingale Hastanesi Abide-i Hürriyet cad. No.164 Şişli İSTANBUL
İrtibat no: 0212 224 49 50 / 15 Hat (alıntı:doktorum)