17 Ekim 2010 Pazar

Cirque Du Soleil'de Engelli ve Türk dansçı - DERGİN TOKMAK

Londra'dan gösteriler - Cirque du Soleil başlığı altında 2 gün önce bir yazı yazmıştım, grubun Londra'da izlediğim Varekai isimli gösterisinde Ikarus'un kanatlarını kaybettiğinde onun kanatsız kalmasını temsil eden ve sahneye iki koltuk değneği ile çıkıp dans eden bir engelli dansçısı vardı, bu gece onunla ilgili bir araştırma yapmak için değim yerindeyse kolları sıvadım, önce gösterinin videolarını youtube'dan izlemeye başladım, dansçı hakkında yapılmış sayfalarca yorumları okudum;

kimileri bu durumun bir ''düzmece'' olduğundan filan bahsederken,
(Dünya'nın her yerinde böyle insanlar var, benim de insanları kandırdığımı, sahte heyet raporu almaya kalkıştığımı söyleyenler olmadı değil hani, neyse...)

bir kişi dansçının gerçek hayatta bedensel engelli olduğunu, isminin Dergin TOKMAK olduğunu yazmıştı.

Google'da ismini yazıp aramayı başlattığımda ise sanatçının 1973 Almanya doğumlu olduğu ve ailesinin Türk olduğu bilgisine ulaştım.

Buyrun bir de siz okuyun...

http://www.stixsteps.de/Bio.html

Varekai performansını aşagıdaki videodan izleyebilirsiniz:

*(solo of Crutches''Cirque Du Soleil Varekai'')*youtubedaki video ismi...



Dergin Tokmak'ın muhteşem Varekai performansını izlemek için tıklayın 

Dergin Tokmak - James Brown  video izlemek için tıklayın

ALKIŞLAR

16 Ekim 2010 Cumartesi

LONDRA'DAN GÖSTERİLER - (Cirque Du Soleil)

Cirque Du Soleil;

Kanadalı topluluk, anlamı ise Güneş Sirki. Dünya üzerinde, yerleşik ve dolaşan 20 Cirque du Soleil varmış. (Hıncal Uluç'un yazısında okumuştum)

Bu topluluğu ilk kez 2002 senesinde (74. Oscar ödül töreni gecesi) canlı yayındaki şovlarıyla görmüştüm ve özel günlerde bazı televizyon kanalları gösterilerini yayınlıyordu, o zamanlar biri onları canlı izleyebileceğimi söylese inanmazdım.
Kostüm tasarımlarını (ne kadar doğrudur bilemiyorum) Jean Paul Gaultier'in yarattığını okumuştum.
Bence bir insanın yapabileceklerinin sınırlarını zorluyorlar. 

Varekai;

Cirque Du Soleil'in yunan mitolojisinden, Ikarus'un hikayesinden esinlenerek oluşturduğu gösterisinin adıdır Varekai. Grubun kuruluşunun 25. yılı anısına ocak 2010'da Londra Royal Albert Hall'da gerçekleştirecekleri gösterinin haberini alınca bileti satın almak için 2009 yılının Ekim ayında aradığımda 16 ocağa kadar olan tüm biletlerin satıldığını öğrenmemle şok olmuştum, neyse biletimi satın aldım, üstelik 160 poundluk bileti Engelli özel indirimi ile 50 pounda satın alabilmiştim, üstelik yanımda bir kişiyi bu gösteriye ücretsiz davet edebilme hakkına da sahiptim.



Ikarus;
Atinalı mimar Daidalos ve oğlu İkarus, Kral Minos'un emriyle Labyrinthos'a kapatılır. Daidalos kendisi ve oğlu için bu labirentten kaçmaya yarayacak iki çift kanat yapar ve balmumu ile sırtlarına yapıştırır. Babasının Ikarus'a uçarken zevkten kaçınması gerektiği, ne uçmanın coşkusuyla güneşe yaklaşmasını, ne de denize yakın uçup da kanatların nemlenmesi engellesini tembih eder. İkarus uçabilme özgürlüğü ile babasını dinlemez ve güneşe fazla yaklaşınca balmumu erir ve Ege Denizi'ne düşerek hayatını kaybeder. (vikipedia)


Royal Albert Hall;
Ingiltere'nin başkenti Londra'nın Kensington bolgesinde bulunuyor, 29 mart 1871'de Kraliçe Victoria'nin kocası Prens Albert'tan ismini alan konser ve gosteri merkezidir.


Gösteriye gelince ben hala o rüyayının içindeyim, uyanırsam anlatırım...






Fotoğraflar Ömür Kınay tarafından çekilmiştir

LONDRA'DAN GÖSTERİLER - (Billy Elliot)

Bu günkü yazılarımda birkaç fotoğraf ile ufak tefek bilgiler verebilecegim üç gösteri olacak; Sanırım Ingiltere'de oldugum zamanlarda yaptığım en değerli şey bu muhteşem gösterileri izleyebilmekti. İlki Billy Elliot müzikali, ikincisi Cirque Du Soleil grubunun gösterisi, üçüncüsü ise Eugene Onegin Operası.



Billy Elliot Müzikali

İngiltere'de 1984 yılında yaşanan madenci grevi ve babası da bir madenci olan 11 yaşındaki Billy'nin hikayesi; Box derslerini almayı reddedip, bale dersleri almaya başlayan ve bu yolda Babasına ve abisine karşı mücadeleci bir tavır takınan çocugun Billy Elliot olması.

Bu hikayenin 2000 yılında bir de beyazperde versiyonu var ki bunu da izlemiştim. Londra'da The Victoria Palace Theatre'da izlediğim müzikal, sahne tasarımı ve dekoru ile çok ilgimi çekti, tek bir sahne vardı fakat biz o sahnede pek çok mekanı gördük, maden ocaklarını, Billy'in evini (mutfak, odası vs.) okulunu, okul tuvaletlerini yani pek çok mekanı araya perde çekilmeden bir film izlermiş gibi bize sundular; sahne bir anda ortadan bölünüyor, yerden yukarı merdivenler yükseliyor Billy'in odasına dönüyordu, yazı ile pek tarif edebilmem mümkün görünmüyor bu görselliği...

2009 yılında bu İngiliz yapımı müzikal ile En iyi müzikal ve En iyi aktörün bulunduğu 10 kategoride Tony ödüllerini almıştı.
Bu güne kadar 3 çocuk Billy karakterini gerçekleştirmiş; David Alvarez, Trent Kowalik ve Kiril Kulish.

Ben 2010'da izlediğim için bu seneki Billy Elliot'u 12 yaşındaki Aaron Watson oynamıştı.

"Billy Elliot", aralarında en iyi müzikal yönetmeni ve koreografinin bulunduğu diğer 8 dalda da ödüllerin sahibi; müzikler ise Elton John'a ait (ancak müzkten ödül alamamış).

Fotoğraflar Ömür Kınay tarafından çekilmiştir

Billy Elliot rolünde Aaron Watson
Victoria Palace Theatre - Londra

13 Ekim 2010 Çarşamba

ŞİLİ'Lİ OLMAK VARMIŞ
















ŞİLİ’deki madencilerin 69 gün süren esaretlerinden sonra başarılı bir şekilde kurtarılmalarını dün geceden beri tüm dünya ile beraber izliyoruz. Şili devlet başkanıda eşi ile beraber saatlerdir orada ve bu durumun haklı gururunu yaşıyor olmalı

oysa ki BİZ...sadece İZLİYORUZ.

Şili'deki olay madenciligin çok gelistiğinin ve Ülkemizin acizliğinin bir göstergesidir. Teknolojik anlamda ahkam kesebilecek bir bilgiye sahip değilim; şimdiye kadar herkesin tek tek sağ çıkarılmış olması ile Madencilkte son noktayı bize gösterdiler.

Gelelim Türkiye'ye ZONGULDAK Karadon maden ocağında 17 Mayıs 2010'daki patlamanın ardından (5 ay geçmesine rağmen) 30 işçimiz hayatını kaybetti ve madencilerimizden Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesedlerini dahi enkazdan çikarmaktan aciz bir ulkede yaşiyoruz,

ne diyelim hükümetimizden öğrendik KADERİMİZ buymuş.


Bu yazımı 2 saat once yazmıştım ki Dipnot.tv'nin sitesinde Ömer Dinçer'in bir yorumunu okudum; Dinçer Şili'nin bu başarısı için şu yorumu yapmış ''BİZDE OLSA 3 GÜNDE ÇIKARIRDIK''. Pardon da adama sormazlar mı ''Neyi çıkarıyordunuz'' diye...

ÖMER DİNÇER KİM Mİ?
TC.nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, üstelik 17 mayıs 2010'daki Zonguldak Grizu patlamasındaki başarısızlığa ortak olan en büyük isimlerden.

yazıyı okumak için tıklayınız

1 Ekim 2010 Cuma

Engellilerin yaşamını kolaylaştıranlar - Eczacıbaşı

Zehra Eliçin'in ''Avrupa’lı Engellilerin Mücadelesi'' isimli yazısını okurken, sağ köşede Vitra'nın reklamını gördüm, yazının linkini aşağıya kopyalayacağım.

Ilk kopyalayacagım link ise Eczacıbaşı (Vitra) firmasının, Yaşamı Kolaylaştıran Banyolar ismiyle tasarlamış oldugu, biz engellilerin hayatını herkes gibi yaşayabilmesine olanak saglayan urunler.

sitenin adresine tıklayıp görebilirsiniz

Zehra Eliçin'in yazısını okumak için tıklayınız